tarih konulu youtube kanalları
hemen efendim:
dft history
dft tarih
extra credits
fire of learning
general knowledge(bu biraz daha coğrafya/bayraklar ile ilgili video yapıyor)
geo history
hikayesi ne?
history colored
history matters
oversimplified
simple history
the great war
the ınfographics
british pathé
ehem* rica ederim :)
t: yazarlara faydalı olabilecek tarih hakkında faydalanabilecekleri youtube kanalları.
dft history
dft tarih
extra credits
fire of learning
general knowledge(bu biraz daha coğrafya/bayraklar ile ilgili video yapıyor)
geo history
hikayesi ne?
history colored
history matters
oversimplified
simple history
the great war
the ınfographics
british pathé
ehem* rica ederim :)
t: yazarlara faydalı olabilecek tarih hakkında faydalanabilecekleri youtube kanalları.
devamını gör...
güne bir fotoğraf bırak
f. dilek uyar, ‘national geographic uluslararası fotoğraf yarışması’nda birincilik ödülü almış bir fotoğrafçı. bu ödülü alan ikinci türk ve ilk türk kadını.
dilek uyar, 2020 sony dünya fotoğrafçılık yarışması’nda türkiye ulusal ödülü’nü aşağıdaki fotoğrafla kazandı. makinesi bitlis’te koyun sürülerinin zorlu ve tozlu yolculuğunu kaydetmişti; "ışık, gölge ve muhafızlar"
dilek uyar, 2020 sony dünya fotoğrafçılık yarışması’nda türkiye ulusal ödülü’nü aşağıdaki fotoğrafla kazandı. makinesi bitlis’te koyun sürülerinin zorlu ve tozlu yolculuğunu kaydetmişti; "ışık, gölge ve muhafızlar"
devamını gör...
celbedilmiş toplumsal söz yitimi
alev alatlı, konu hakkında şunları söylüyor: ''ben buna toplumsal afazi diyorum. çünkü kimsenin başına taş düşmedi, ama türkiye insanlarının tıpkı travma geçirmiş afazi hastaları gibi, söylenenleri söylendiği biçimde anlamadıkları, ağızlarından çıkanı formüle edemedikleri, söylemek istediklerini istedikleri gibi söyleyemedikleri bir duruma itilmiş olduklarını düşünüyorum, görüyorum.''
devamını gör...
erkeklerin tahammül edilemeyen hareketleri
maç muhabbeti abi! accayip ayar olurum.... takımın antrenörünün geçmişinden tut da oyuncunun ayakkabı numarasına kadar her gereksiz ayrıntıyı bilirler, takıma kim girdi kim çıktı, 3 ay önceki maçta kim oynadı kim oynamadı, hepsini takip ederler... işin mi yok birader! hayatında başka birşey yok mu senin ya, bu kadar detaya yer veriyorsun kafanda!
devamını gör...
tahammül edilemeyen insan özellikleri
konuştuğu yalanı desteklemeye devam eden insan...
devamını gör...
insanın kendine itiraf edemediği gerçekler
yalnız ölecek olmamızdır. ama tanım girerken itiraf ettim sanırım.
devamını gör...
kandil simidi
kandil günlerinde pastane ve ekmek fırınları vasıtasıyla aklımıza düşürülen, asıl bizi çekenin içindeki mahlep olduğunu düşündüğüm, iyi yapan bir yerden almazsanız akabinde midenizi yakacak olan, genel olarak 5'er adet susamlı ve sade şeklinde paketlenen, sevilen bir simit çeşididir. ben her iki halini de severim. yanlış mı hatırlıyorum bilmiyorum ama sanki eskiden kutular renk renk rafyalarla kapatılırdı ve onun bile ayrı bir güzelliği vardı.
biz çay ve peynir eşliğinde yedik * * ve evet midemiz yandı, ki aldığımız yer yılların fırını, ekmek ve normal simitleri harika yapar ama bunu yapamamış. *.
biz çay ve peynir eşliğinde yedik * * ve evet midemiz yandı, ki aldığımız yer yılların fırını, ekmek ve normal simitleri harika yapar ama bunu yapamamış. *.
devamını gör...
erkeklerin efendi kız yerine fırlama kız tercih etmeleri
erkeklerin iki yüzlü olduğunu gösteren olaydır. bu erkekler sarma saran kızları sırf ortam kızları yüzünden üzerler, onların kıymetini bilmezler. halbuki iş ciddiye binince de namuslu kız arıyoruz derler. sen bekarken ortam kızlarıyla düş kalk lakin sonradan da sarma saran yani efendi kız ara. olacak iş mi bu?
ayol yine sinirlendim bu erkeklere ya…
ayol yine sinirlendim bu erkeklere ya…
devamını gör...
eğitimsiz biri ile aynı parayı alacaksam neden okudum
kendi emeğinizi haklı çıkartmak adına başkalarının emeğini hor görmekten uzaklaşın artık.
zannediyorsunuz ki bir tek siz saç döküyorsunuz, bir tek siz emek veriyorsunuz. emeğin ederini sorgulamak sizin işiniz değil.
zannediyorsunuz ki bir tek siz saç döküyorsunuz, bir tek siz emek veriyorsunuz. emeğin ederini sorgulamak sizin işiniz değil.
devamını gör...
türk kızlarının koreli hayranlığı
kore müziğini dinleyip dizisini izleyince kore hayranı olunmaz. bu konuda yanlış bilinen ve ön yargılı olunan fazla şey var. zaten iğneleyici üslup kullanılmasından da tahmin edilebilir.
edit: kore müziğini ve dizi- filmlerini takip edenlerin yaş aralığı erken çocukluk dönemi, ergenlik, gençlik, orta yaş ve yaşlı insanları kapsamaktadır. daha ergen ve küçük yaştaki kişilerin bilinçsiz olma olasılığı daha fazla olduğundan ve araştırmaktan yoksun medya yüzünden kore kültürünü takip eden kişiler ''imam hatipli, sümeyye, türbanlı'' olarak görülmekte. bu da genelleme ve ön yargıdır. bunun dışında, kore dizilerindeki erkek başroller ''sadık, güvenilir, kibar, düşünceli'' bir profil çiziyor. elbette yetişkin kişiler her korelinin böyle olmadığını, bunun diziden ibaret olduğunu biliyor fakat ne yazık ki daha küçük izleyiciler her koreli erkeği bu şekilde iyi olarak görüyor. bu durum gerçekten tehlikeli çünkü ergenleri ''koreli arkadaş'' bulmaya itiyor. sosyal medya tam olarak ucu bucağı olmayan, anonim ve fake hesaplarla dolu olduğundan da bu çocuk ve gençlerin kandırılma olasılıkları çok fazla. bunun için dizileri suçlayamayız. bizim dizilerimizde de kaba saba, şiddete başvuran karakterler oluyor. bu durum ataerkiyi aşılıyor ve emin olun bu daha da tehlikeli.
sadece bizim ülkemizde değil, ortaokul ve lise çağındaki çocuklar artık direkt olarak sosyal medya ile içli dışlı olduğu için bu konuda psikolojik ve sosyolojik çalışmalar yapılmalı, aileler ve çocuklar sosyal medya konusunda bilinçlendirilmedir.
edit: kore müziğini ve dizi- filmlerini takip edenlerin yaş aralığı erken çocukluk dönemi, ergenlik, gençlik, orta yaş ve yaşlı insanları kapsamaktadır. daha ergen ve küçük yaştaki kişilerin bilinçsiz olma olasılığı daha fazla olduğundan ve araştırmaktan yoksun medya yüzünden kore kültürünü takip eden kişiler ''imam hatipli, sümeyye, türbanlı'' olarak görülmekte. bu da genelleme ve ön yargıdır. bunun dışında, kore dizilerindeki erkek başroller ''sadık, güvenilir, kibar, düşünceli'' bir profil çiziyor. elbette yetişkin kişiler her korelinin böyle olmadığını, bunun diziden ibaret olduğunu biliyor fakat ne yazık ki daha küçük izleyiciler her koreli erkeği bu şekilde iyi olarak görüyor. bu durum gerçekten tehlikeli çünkü ergenleri ''koreli arkadaş'' bulmaya itiyor. sosyal medya tam olarak ucu bucağı olmayan, anonim ve fake hesaplarla dolu olduğundan da bu çocuk ve gençlerin kandırılma olasılıkları çok fazla. bunun için dizileri suçlayamayız. bizim dizilerimizde de kaba saba, şiddete başvuran karakterler oluyor. bu durum ataerkiyi aşılıyor ve emin olun bu daha da tehlikeli.
sadece bizim ülkemizde değil, ortaokul ve lise çağındaki çocuklar artık direkt olarak sosyal medya ile içli dışlı olduğu için bu konuda psikolojik ve sosyolojik çalışmalar yapılmalı, aileler ve çocuklar sosyal medya konusunda bilinçlendirilmedir.
devamını gör...
covid-19 aşıları kısırlaştırıcı olabilir
-aşı dünya nüfusunun azalması için bir araç olarak seçilecek ama ilk olarak 65 yaş üzerine uygulanacak öyle mi?
-aşı dünya nüfusunun azalması için bir araç olarak seçilecek ama ilk olarak amerika, avrupa nüfusu üzerinde uygulanacak. öyle mi? çünkü geri kalmış ülkeler aşıya ulaşamıyorlar.
-tüm dünyada insanlar bebekliğinden beri bir çok zorunlu aşı oluyor. dünya nüfusunu azaltma aracı olarak zaten herkesin zorunlu olduğu bu aşıları rahatça kullanmayı unutup covid 19'u mu yarattılar. yaratmadılar ise kısır edecek aşı için covid 19'u fırsat mı saydılar?
aşı hakkında inanın hiç bir bilgim olmamasına rağmen daha çok soru üretirim de ne fayda.
-aşı dünya nüfusunun azalması için bir araç olarak seçilecek ama ilk olarak amerika, avrupa nüfusu üzerinde uygulanacak. öyle mi? çünkü geri kalmış ülkeler aşıya ulaşamıyorlar.
-tüm dünyada insanlar bebekliğinden beri bir çok zorunlu aşı oluyor. dünya nüfusunu azaltma aracı olarak zaten herkesin zorunlu olduğu bu aşıları rahatça kullanmayı unutup covid 19'u mu yarattılar. yaratmadılar ise kısır edecek aşı için covid 19'u fırsat mı saydılar?
aşı hakkında inanın hiç bir bilgim olmamasına rağmen daha çok soru üretirim de ne fayda.
devamını gör...
74 yaşında sokakta hurda toplayan amca
her akşam şok marketin çöpünün önünde bekleyen aileyi bana hatırlatan başlık.
bir büyükşehir hüznü.
daha fazla sosyal devlet olmalıyız.
bir büyükşehir hüznü.
daha fazla sosyal devlet olmalıyız.
devamını gör...
eski kafa radyo yayını
hanımefendiler beyfendiler merhaba.
bugün yeni bir yayın olan eski kafa yayınla karşınızdayım bir ihtiyarın müzik zevki ile...
eski kafalı bir adamdan size eski kafa 1900'lerden başlayan ilginç müzikler ve bir geri zekalının bu zamana kadar hayatta kalma yolculuğunu anlatacağım sizlere.
bu akşam sözlük radyosunda saat 20:00'de görüşmek üzere çaylar benden demek isterdim de çay pahalı be abim bir de kafama atılanı tutmak isterken yere düşürdüm......
hepinizi bu şekilde bekliyorum......
bugün yeni bir yayın olan eski kafa yayınla karşınızdayım bir ihtiyarın müzik zevki ile...
eski kafalı bir adamdan size eski kafa 1900'lerden başlayan ilginç müzikler ve bir geri zekalının bu zamana kadar hayatta kalma yolculuğunu anlatacağım sizlere.
bu akşam sözlük radyosunda saat 20:00'de görüşmek üzere çaylar benden demek isterdim de çay pahalı be abim bir de kafama atılanı tutmak isterken yere düşürdüm......
hepinizi bu şekilde bekliyorum......
devamını gör...
günün şiiri
edip cansever - sonrası kalır
on kalır benden geriye dokuzdan önceki on
dokuz değil on kalır
on çiçek, on güneş, on haziran
on eylül, on haziran..
on adam kalır benden, onu da
bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan
on adam kalır.
ne kalır ne kalır
tuz gibi susayan, nane gibi yayılan
dokuzu unutulmuş on yüz mü kalır
onu da unutulmuş bir şiir belki kalır
on çizik, on çentik, on dudak izi
bir çay bardağında on dudak izi
aşklardan sevgilerden
suya yeni indirilmiş bir kayık gibi
akıp geçmişsem, gidip gelmişsem
bir de bu kalır.
ne kalır benden geriye, benden sonrası kalır
asıl bu kalır.
on yerde adam geçse geçmese
dağlardan tepelerden inen bir düzlüktüm,
anlaşılır.
akşam olur, bir günden dibe çökerim
su içer,dibe çökerim
iyimser bir duvarcıyım, her gün bir tuğla
düşürürüm elimden
bu yüzden gecikirim
size bu sıkıntı kalır.
ne kalır
kahvelerde kalın kalın kayısı vakti
dişleri kesmeyenin en az kayısı vakti
dişleri hiç kesmeyenden
gün geçer, kendi kalır
kahvelerde kayısı.
gezginim, açık denizlerden yanayım
biraz da akdenizliyim, bu işte böyle kalır
akdenizli herkes konuşur duyarlığını
başka ne kalır
biz ki bir konuşuruz geriye on şey kalır.
ben buyum, dersin, arkadaş
sevgilim, ben buyum
yüreğim vurgun, dişlerim altın
ceketim sol omzumda
vakit vakit incelen vakit.
on kalır benden geriye dokuzdan önceki on
dokuz değil on kalır
on çiçek, on güneş, on haziran
on eylül, on haziran..
on adam kalır benden, onu da
bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan
on adam kalır.
ne kalır ne kalır
tuz gibi susayan, nane gibi yayılan
dokuzu unutulmuş on yüz mü kalır
onu da unutulmuş bir şiir belki kalır
on çizik, on çentik, on dudak izi
bir çay bardağında on dudak izi
aşklardan sevgilerden
suya yeni indirilmiş bir kayık gibi
akıp geçmişsem, gidip gelmişsem
bir de bu kalır.
ne kalır benden geriye, benden sonrası kalır
asıl bu kalır.
on yerde adam geçse geçmese
dağlardan tepelerden inen bir düzlüktüm,
anlaşılır.
akşam olur, bir günden dibe çökerim
su içer,dibe çökerim
iyimser bir duvarcıyım, her gün bir tuğla
düşürürüm elimden
bu yüzden gecikirim
size bu sıkıntı kalır.
ne kalır
kahvelerde kalın kalın kayısı vakti
dişleri kesmeyenin en az kayısı vakti
dişleri hiç kesmeyenden
gün geçer, kendi kalır
kahvelerde kayısı.
gezginim, açık denizlerden yanayım
biraz da akdenizliyim, bu işte böyle kalır
akdenizli herkes konuşur duyarlığını
başka ne kalır
biz ki bir konuşuruz geriye on şey kalır.
ben buyum, dersin, arkadaş
sevgilim, ben buyum
yüreğim vurgun, dişlerim altın
ceketim sol omzumda
vakit vakit incelen vakit.
devamını gör...
spontane radyo yayını
sevgili dostlar, selammm. yayına iki saat kala bir tanım da ben gireyim istedim.
dün konuşurken bu hafta rahat olucam unique, discord sohbetlerimiz gibi eğlenceli bir yayın olacak derken saatler yaklaştıkça bir heyecan bastı yine sanki. spor falan yaptım stresi atsın diye ama pek kesmedi sanki. bunda cenk'in arka bahçesi'nin sürprizleri ile siz kadar beni de şaşırtma ihtimali var desem, abartmış olmam. "sen merak etme ben onu yayında halledicem." dediği onca cümle var ki. *şansa kadere bekliyorum.
bir iki çizgi film izleyip vakit geçirmeye kaçıyorum.
yayında görüşmek üzere, unutmayın siz orada olduğunuz için eğleniyoruz biz. *
dün konuşurken bu hafta rahat olucam unique, discord sohbetlerimiz gibi eğlenceli bir yayın olacak derken saatler yaklaştıkça bir heyecan bastı yine sanki. spor falan yaptım stresi atsın diye ama pek kesmedi sanki. bunda cenk'in arka bahçesi'nin sürprizleri ile siz kadar beni de şaşırtma ihtimali var desem, abartmış olmam. "sen merak etme ben onu yayında halledicem." dediği onca cümle var ki. *şansa kadere bekliyorum.
bir iki çizgi film izleyip vakit geçirmeye kaçıyorum.
yayında görüşmek üzere, unutmayın siz orada olduğunuz için eğleniyoruz biz. *
devamını gör...
school girls
günümüzde kirletilmiş bir kavramdır. reşit olmayan kızların cinselleştirildiği gerçeğini apaçık gösteren bir terim diyebilirim. ne demek istediğimi anlamak isteyenler google’a school girl ardından da school boy yazıp görselleri incelesinler. arama kısmında çıkan sonuçlar da çok şey ifade ediyor gerçi, özellikle amazon sayfası.
plan ınternational uk, bir anket çalışması sonucunda britanya’da t*cavüze uğrayan kadınların/kız çocuklarının üçte birinin t*cavüze uğradıkları zaman üstlerinde okul üniforması bulunduğu sonucuna varmış, yedide biri üstlerinde okul üniforması varken takip edilmiş, bazılarının da eteklerinin altına telefon uzatılıp fotoğrafları çekilmiş. bu konu hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isteyenler alttaki linke tıklayıp bilgilenebilir.
www.google.com.tr/amp/s/www...
peki okullu reşit olmayan kızların cinselleştirilmeleri neye dayanıyor? bunu araştırmak istedim açıkçası.
bunu okullardaki dresscode’lara yani kıyafet kısıtlamalarına bağlayanlar var ki kulağa çok da mantıksız gelmeyen bir önerme olduğunu söyleyebilirim. bu önermeyi şöyle açıklıyorlar, kıyafet kısıtlamaları bildiğiniz üzere kız çocuklarının daha örtülü giyinmeye zorlanmalarıyla alakalı oluyor genellikle. bunu da kızların kıyafetlerinin erkeklerin “dikkatlerini” dağıtacağını söyleyerek savunuyorlar ki bu bir bakıma o kızların vücutlarının provakatif ve doğal haliyle cinsel olduğunu ima etmek oluyor. yapılırken yapan kişinin niyeti iyi kötü bilemeyiz ama eylemin sonucu bu. liseli kızlar, hatta ortaokullu/ilkokullu kızlar böyle böyle cinselleştiriliyor. ayrıca çoğu okul öğrencileri büyüdükçe kıyafet kısıtlandırmasını sıkılaştırıyor, yani kız çocukları büyüdükçe daha çok cinselleştiriliyor. kendi okulumda müdür yardımcımızın bir kızı taytının üzerine uzun t-shirt giymedi diye azar yediğini ve bir daha böyle gelmemesi gerektiğini söylediğini ve hatta benim üzerimde göbeğimi birazcık gösteren bir t-shirt bulunduğu için aynı müdür yardımcısının t-shirt almaya paran yoksa sana alabilirim diye kaba imalarda bulunduğunu da çok iyi hatırlıyorum. ve eminim ki özellikle lise çağlarında çoğu kız aynı yolları geçiyor, pis zihniyetli insanlarla uğraşmak zorunda kalıyor. bu konu hakkında daha detaylı bilgi almak isteyecekler için aşağı bir link de bıraktım.
feminisminindia.com/2018/08...
kızların cinselleştirilmesindeki bir diğer etken de sosyal medya ve dizi/film/animeler/müzik klipleri. özellikle tik tok ortaya çıktığından beridir bu durum çok daha aşikar. daha reşit olmamış kızlar kamera karşısına çıkıp yaşlarına pek de uygun olmayan hareketler içeren videolar paylaşıyorlar, olduklarından büyük gözükmeye çalışıyorlar. bunu da medyaya bağlayabiliriz, kızlar küçük yaşlarından itibaren güzellik standartlarına uyayım diye uğraşırken çocukluklarını unutabiliyor. “... baby one more time” tarzı müzik video klipleri, elité tarzı diziler/filmler, anime okul kızı figürleri kızların cinselleştirildiğini apaçık gösteren örneklerden bazıları. aşağı bu konuya değinen, ayrıca reşit olmayan kızların cinsel açıdan kendilerini ifade etmelerine gerek olmadığını güzelce açıklayan bir video linki bıraktım. buradan reşit olmayan yazar arkadaşlarıma sesleniyorum, lütfen vaktinizi ayırıp şu videoyu izleyin.
bugün oturup bu konuyu araştırma sebebim bu konuda ne kadar bilinçsiz olduğumuzu fark etmem, ayrıca kızların cinselleştirilmesinden aşırı derecede rahatsız olmam ve bu durumun beni güvensiz hissettirmesi. yukarıda linkini verdiğim yazılar ve video fark etmişsinizdir ki ingilizce. türkçe kaynaklardan bu konuda gözüme çarpan hiçbir yazı/video yok. benim gözümden kaçmış yazılar/videolar varsa başlığın altına tanım olarak atabilirseniz çok sevinirim. bu yazıyı sonuna kadar okuyan herkese de teşekkür ederim.
plan ınternational uk, bir anket çalışması sonucunda britanya’da t*cavüze uğrayan kadınların/kız çocuklarının üçte birinin t*cavüze uğradıkları zaman üstlerinde okul üniforması bulunduğu sonucuna varmış, yedide biri üstlerinde okul üniforması varken takip edilmiş, bazılarının da eteklerinin altına telefon uzatılıp fotoğrafları çekilmiş. bu konu hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak isteyenler alttaki linke tıklayıp bilgilenebilir.
www.google.com.tr/amp/s/www...
peki okullu reşit olmayan kızların cinselleştirilmeleri neye dayanıyor? bunu araştırmak istedim açıkçası.
bunu okullardaki dresscode’lara yani kıyafet kısıtlamalarına bağlayanlar var ki kulağa çok da mantıksız gelmeyen bir önerme olduğunu söyleyebilirim. bu önermeyi şöyle açıklıyorlar, kıyafet kısıtlamaları bildiğiniz üzere kız çocuklarının daha örtülü giyinmeye zorlanmalarıyla alakalı oluyor genellikle. bunu da kızların kıyafetlerinin erkeklerin “dikkatlerini” dağıtacağını söyleyerek savunuyorlar ki bu bir bakıma o kızların vücutlarının provakatif ve doğal haliyle cinsel olduğunu ima etmek oluyor. yapılırken yapan kişinin niyeti iyi kötü bilemeyiz ama eylemin sonucu bu. liseli kızlar, hatta ortaokullu/ilkokullu kızlar böyle böyle cinselleştiriliyor. ayrıca çoğu okul öğrencileri büyüdükçe kıyafet kısıtlandırmasını sıkılaştırıyor, yani kız çocukları büyüdükçe daha çok cinselleştiriliyor. kendi okulumda müdür yardımcımızın bir kızı taytının üzerine uzun t-shirt giymedi diye azar yediğini ve bir daha böyle gelmemesi gerektiğini söylediğini ve hatta benim üzerimde göbeğimi birazcık gösteren bir t-shirt bulunduğu için aynı müdür yardımcısının t-shirt almaya paran yoksa sana alabilirim diye kaba imalarda bulunduğunu da çok iyi hatırlıyorum. ve eminim ki özellikle lise çağlarında çoğu kız aynı yolları geçiyor, pis zihniyetli insanlarla uğraşmak zorunda kalıyor. bu konu hakkında daha detaylı bilgi almak isteyecekler için aşağı bir link de bıraktım.
feminisminindia.com/2018/08...
kızların cinselleştirilmesindeki bir diğer etken de sosyal medya ve dizi/film/animeler/müzik klipleri. özellikle tik tok ortaya çıktığından beridir bu durum çok daha aşikar. daha reşit olmamış kızlar kamera karşısına çıkıp yaşlarına pek de uygun olmayan hareketler içeren videolar paylaşıyorlar, olduklarından büyük gözükmeye çalışıyorlar. bunu da medyaya bağlayabiliriz, kızlar küçük yaşlarından itibaren güzellik standartlarına uyayım diye uğraşırken çocukluklarını unutabiliyor. “... baby one more time” tarzı müzik video klipleri, elité tarzı diziler/filmler, anime okul kızı figürleri kızların cinselleştirildiğini apaçık gösteren örneklerden bazıları. aşağı bu konuya değinen, ayrıca reşit olmayan kızların cinsel açıdan kendilerini ifade etmelerine gerek olmadığını güzelce açıklayan bir video linki bıraktım. buradan reşit olmayan yazar arkadaşlarıma sesleniyorum, lütfen vaktinizi ayırıp şu videoyu izleyin.
bugün oturup bu konuyu araştırma sebebim bu konuda ne kadar bilinçsiz olduğumuzu fark etmem, ayrıca kızların cinselleştirilmesinden aşırı derecede rahatsız olmam ve bu durumun beni güvensiz hissettirmesi. yukarıda linkini verdiğim yazılar ve video fark etmişsinizdir ki ingilizce. türkçe kaynaklardan bu konuda gözüme çarpan hiçbir yazı/video yok. benim gözümden kaçmış yazılar/videolar varsa başlığın altına tanım olarak atabilirseniz çok sevinirim. bu yazıyı sonuna kadar okuyan herkese de teşekkür ederim.
devamını gör...
fındık içinde yüzmek
daha önceden fındık tarlası veya harmanı görmüş, ya da memleketi fındık üreten herkesin normal karşıladığı durum.
fındık, örümcek ağları ve bu tarz böcek artıkları bulunan ağaçlardan veya yere düşenlerden toplanır. bunlar gavsullarından** ayrılır ve kurumaları için harmana serilir.
insanlar bu tamamı fındık dolu harmanda, ayıklama ve bilimum birçok sebepten dolayı, gezerler. amelelerin* yalın ayakla girdiği de, kadınların etekle girdiği de görülür. çocuklar atlarlar, dalarlar, yüzerler ve daha nicesini yaparlar.
meyve ve sebzelerin kabuğunun olmasının sebebi de budur. içerisindekini korumak için. eve gelen elmayı yıkıyorsanız, fındığı da yıkayabilirsiniz.
kabuğu kırık fındıklar hijyen sebebiyle kabul edilmez ve çıkması halinde satacağınız paradan kesilir. korkmanızı veya iğrenmenizi gerektirecek bir durum yok. köy hayatı böyledir.
fındık, örümcek ağları ve bu tarz böcek artıkları bulunan ağaçlardan veya yere düşenlerden toplanır. bunlar gavsullarından** ayrılır ve kurumaları için harmana serilir.
insanlar bu tamamı fındık dolu harmanda, ayıklama ve bilimum birçok sebepten dolayı, gezerler. amelelerin* yalın ayakla girdiği de, kadınların etekle girdiği de görülür. çocuklar atlarlar, dalarlar, yüzerler ve daha nicesini yaparlar.
meyve ve sebzelerin kabuğunun olmasının sebebi de budur. içerisindekini korumak için. eve gelen elmayı yıkıyorsanız, fındığı da yıkayabilirsiniz.
kabuğu kırık fındıklar hijyen sebebiyle kabul edilmez ve çıkması halinde satacağınız paradan kesilir. korkmanızı veya iğrenmenizi gerektirecek bir durum yok. köy hayatı böyledir.
devamını gör...
54 kilonun üstündeki kadın
başlığı açan arkadaş daha önce boy kilo oranı diye bir şey duymamış sanırım sallıyor kendince. 170 cm boy 54 kg kadın ile 155 cm boy 54 kg kadın aynı fizikte olmaz. ha senin için önemli olan sadece sayıysa git tartıyla flörtleş o zaman
devamını gör...
düşünmek
"insanların büyük çoğunluğu yüzmesini öğrenmeden yüzmek istemez. ne anlamlı bir söz, değil mi? yüzmek istememeleri doğal çünkü karada yaşamak için dünyaya gelmişler, suda değil ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelip suda boğulur."
bozkırkurdu - hermann hesse
bozkırkurdu - hermann hesse
devamını gör...
