semavi dinlerine göre hz. havva ile başlayan dini olmayan kaynaklara göre lilith ile başladığı düşünülen insan cinsi.
devamını gör...

hemen her kadına yakıştığını düşünüyorum.favori modelim şudur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

attila ilhan elde var hüzün.

hep yanlış anlaşılmıştır.
hayalleri yasaklanmış
devamını gör...

diğer ismi keeling adaları olan cocos adaları, güneydoğu asya'da hint okyanusu'nda bulunan ve avustralya'ya bağlı olan adalar grubudur.
14 km²'lik bir alana sahiptir. 2009 nüfusu 596'dır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
cocos adaları bayrağı;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük bünyesinde kurulan kitap kulübü hakkında bilgi almak ve katılmak isterseniz #1041665 no'lu tanımı ziyaret edebilirsiniz.

kitap kulübü, normal sözlük yazarlarının her ay seçilen kitap hakkında kitap toplantılarına katıldığı, bünyesinde edebiyat, yazarlar, kitaplar hakkında sohbet edilen ve incelemelerde bulunulan, yani sizlerin keyifli vakit geçireceği normal sözlük kulüplerinden biridir. bu başlık altında kitap kulübü'nde yapılan toplantı duyuruları, sözlük yazarlarının kulüp hakkında söylemek istedikleri, fikirleri, soru ve sorunları, yılbaşı çekilişi gibi yapılan bazı etkinlikler yer almaktadır.

kitap kulübüne katılmak için ilgili başlığı ziyaret edebilir, soru ve sorunlarınızı kulüp başkanları @armysuzy ve @aziz varvara alekseyevna'ya iletebilirsiniz.
devamını gör...

ilk tanımını ve ilk başlığını kendi nickaltına yazarak yapmış alfaoğlualfa yazar.

edit: lan sattı başlığı, entry'sini sildi.
devamını gör...

onlar da dijital ortama geçti yahu defter mi kaldı.
devamını gör...

şu an yaptığımız işler, ilgi alanımız olmasa dahi, bize para kazandırdığı için "çalışmak" olarak adlandırılıyor. eğer ömür boyu yetecek param olsaydı ve hoşuma giden aktivitelerle uğraşıyor olsaydım bunlar "hobi"m olurdu, "iş"im değil. yani teknik olarak çalışmıyor olurdum.
devamını gör...

mezun tayfa üyesi olarak katılacağım sınav.
devamını gör...

yaptığı çeşit çeşit reçelleri kırmızı pötikare kumaş kaplı kavanozlara doldurarak sevdiklerine dağıttığını düşündüğüm yazar arkadaşımız.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aramızda para toplayıp bir kasa portakal gönderdik kendilerine.
satıp votka almış, yakışmadı yoldaş benjamin franklin.
devamını gör...

kaynaksız ve tutarsız bir düşüncedir.

endüstriyel kapitalizm çarklarından biridir çikolata ve kakao. her zaman ve her yerde sürekli alnımıza alnımıza yapıştırılır. her kategori içerisine bunu sokarlar. ilk önce gıda olarak soktular. sonra alkollü içeceklerin yanına soktular. sonra kahvenin yanına sokturlar. onlar yetmedi erkek ve kadın vücutlarını kullanarak hayatımıza sokturlar. çikolata artık seks malzemesi haline geldi.

menstrüasyon dönemi denilince akla ilk gelen şey eskiden sıcak su torbası iken şimdilerde ünlü bir çikolata markası olarak karşımıza çıkıyor. keza depresyonun ilacı olarak kadınların sürekli güzellemeler yaptığını da görebiliriz. çikolatayı eritip fantezi olayına girenler de var tabii ki.

başlık trollük için açıldı mı bilemem ya da ben çok mu ciddi aldım bilmiyorum. fakat şu an olağanüstü rakamların döndüğü bu pazarın tükenme gibi bir durumu yok. sentetik olur yine de çikolata olur.
devamını gör...

tam ben arayacaktım sen aradın.
devamını gör...

okuyabilmek için büyük bir sinir kuvveti gerektiren kitap. yoksa insanın elinde ağırlaşıyor; sayfalar çevrilmiyor pek. bu kitabı okuduğum günden beri ayıkladığım, olur olmadık zamanlarda kafamda dönen bazı alıntıları aşağıda toplayacağım;


"her insanın içinde bir peygamber uyuklar ve o uyandığında dünyadaki kötülük biraz daha artar."
"içimizdeki peygamber bizi kendi boşluğumuzda ihya eden deli tarafımızdır."

"vaaz verme çılgınlığı içimizde öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. her insan kendinin bir şey önereceği anı bekler: ne önerdiği önemli değildir. bir sesi vardır ya o yeter. ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz."

"her geceden sonra, kendimizi yeni bir günün karşısında bulduğumuzda, o günü doldurma gerekliliğinin gerçekleştirilemez oluşu içimizi ürküntüyle doldurur; ve ışık içinde nerede olduğumuzu şaşırmış bir halde, sanki dünya az önce sarsılmış ve kendi yıldızını icat etmiş gibi, bir teki bile bizi zamanın dışına çıkarmaya yetecek olan gözyaşlarından kaçarız."

"ümitsizliğe talim eden ve kendini kabullenen cesetleriz; kendimize rağmen hayatta kalırız ve yalnızca yararsız bir formaliteyi yerine getirmek için ölürüz: sanki hayatımız, sadece ondan kurtulabileceğimiz ânı ileri atmamıza bağlıymış gibi..."

"kararlılığının baş ilkesi, harekete geçiş ve anlayış biçimin olan burukluk, dünyadan tiksinmenle kendine acıman arasındaki gelgitin tek sabit noktasıdır."

"giysi bizimle hiçlik arasına girer. vücudunuza bir aynada bakın; ölümlü olduğunuzu anlayacaksınız. parmaklarınızı kaburga kemiklerinizin üzerinde bir mandoline dokunur gibi gezdirin: mezara ne kadar yakın olduğunuzu göreceksiniz. giyimli olduğumuz içindir ki ölümsüzlükle böbürleniriz. bir kravat takıldığında nasıl ölünebilir ? (...)
bir şapka taktığınızda ana karnında günler geçirdiğiniz ya da solucanların yağlarınızı tıka basa yiyecekleri kimin aklına gelir ?"

bi de şey var:

"melankoli, egoizmin düş halidir."
cioran öyle bir adam ki sanki ne yapsam ne hissetsem her ihtimalde karşıma dikiliyor.
devamını gör...

kimya laboratuvarlarinda deney ve gözlem eşliğinde değerlendirilmedigi icin geçerliliği olmayan iddia.

argüman neydi? argüman emekti, argüman saygıydı...
ıddia sahibi kendi iddiasını savunamayıp, üç cümle ile "feminizmin erkek düşmanlığı" diye açtığı konuyu, "feminizm iyi tamam da kızlar hep yanlış yapıyor"a getirmiş.

velhasil feminizmi bilmesek bile yazanin saçmaladığını kendi metni içinde bir tutarlılık göstermemesinden anliyoruz zaten. yazar ya basit manada troll ya da düz bir erkek. ıki durumda da ele gelen bir şey yok.
devamını gör...

boşandıktan sonra gayet güzel kullandığım sitedir. pek tabii ki yeni boşanmış biri olarak, ilk girdiğim zamanlarda "ciddi" denen ilişki türünü aramadım, kişisel tercihim. ancak aynı yönde kişisel tercihi "ciddi" olan kadın -ve erkeklere- de saygı duymak lazım. özellikle kadınların bu toplumda kadın-erkek ilişkisinde ciddiyetten başka alternatifleri yok gibi... var ama beyinleri ana babaları tarafından çocukluktan beri öyle yıkanıp şartlanıyor. kabuğunu kıran, illa evlilik diye tutturmayan ve "takılmalık/özgür" ilişki arayan kadın çok az. olanlar da bu toplumun çoğu tarafından yaftalanıyorlar. hatta arkadaşlık sitelerinde "hafif" ilişki arayan erkek çoğunluğu tarafından bile. kendileri erkek oldukları için hafif olmuyorlar ya (!) neyse...

kendi tecrübemi söyleyecek olursam, bilinçli davranırsanız istediğiniz tiplerde ilişkileri bulmak mümkün. "ciddi" olmayan ama kafama göre ilişkileri de buldum, ciddisini de buldum.

sosyalliğe gelince, artık hemen herkesin nette olduğu, feysbuk gibi sosyal ağların bile arkadaşlık sitesi gibi kullanıldığı şu devirde "hiç mi sosyal hayatınız yok" demek bana anlamsız geliyor. birincisi sosyal hayatı "fazla renkli" olmamak bir suç mu? değil. suç ise seve seve kabullenirim çünkü hayatımın hiçbir döneminde sosyal hayatım fazla geniş ve renkli olmadı. arkadaş toplantılarından toplantılarına sıkça koşmadım. partilemedim (!) birileriyle tanıştırmak isteyen arkadaş ya da akrabalarım hiç olmadı. hal böyle iken ve biraz da boyunuz haddinden uzun, aradığınız adamları da kendinizden uzun istediğinizde -bu sadece kriterlerden biri tabii- karşıt cinsten istediğiniz tipte insanlarla karşılaşmanız zorlaşıyor.

kısacası iyi ki varlar. birçok bilinçsiz, ne sitediğini tam kafasında oturtamamış insanlara hayal kırıklığı da oluyorlar ama azınlık ta olsa mutlu çiftler de yaratabiliyorlar. ama ciddi ama değil…
devamını gör...

o çok severdi bu grubu.yanımda dinlerdi.bana sözlerini okurdu.ritimlerinin çok güzel olduğunu söyleyip dururdu. gittiği günden beri grubun ismini duyunca bile kötü hissediyorum maalesef.
devamını gör...

gari çalacağı aklıma hiç gelmemişti yalan söylemeyeyim. kalkın oynayalım *
iyi yayınlar olsun, bol neşe dolsun içimiz.
devamını gör...

(bkz: ne yaptın)
(bkz: n’aptın)

bana bu iki kalıpla hal hatır soran herkesi en kısa zamanda hayatımdan çıkarıyorum. ne o öyle hesap sorar gibi.

bu arada, denemesi bedava.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim