sanat eserinin analizi
          mihrap / yaratılış – osman hamdi bey

osman hamdi bey’in 1901 senesinde yaptığı mihrap tablosu, geçmişten günümüze hala tartışmalara neden olan sansasyonel sanat eserlerinden biri.
osman hamdi bey 'in en cüretkâr tablosu olarak biliniyor.
bir camiinin içerisinde resmedilen kadın figürünün büyük bir rahle üzerinde dimdik oturuyor olması ve ayaklarının çevresinde etrafa saçılmış dini kitap sayfalarının duruyor olması, o dönemde din adamlarıyla birlikte pek çok kişi tarafından oldukça sert tepkilere neden olmuş. eser hakkındaki dedikodular ise şöyle, bazı sanat yorumcusuna göre tablo kadın statüsünün önemini vurgularken, bazı sanat yorumcusu dini içerikli kitapların kadının özgürlüğünü kısıtlayıcı birer unsur olduğuna dikkat çekildiği vurgulanıyor. eserle ilgili sır perdesinin bir türlü üstünden kalkmadığı konulardan biri de eserin adının aslında yaratılış olduğu ve sanatçının insanoğlunun yaratılışını dinlere değil de kadın doğurganlığına bağladığıdır.
  
osman hamdi bey’in 1901 senesinde yaptığı mihrap tablosu, geçmişten günümüze hala tartışmalara neden olan sansasyonel sanat eserlerinden biri.
osman hamdi bey 'in en cüretkâr tablosu olarak biliniyor.
bir camiinin içerisinde resmedilen kadın figürünün büyük bir rahle üzerinde dimdik oturuyor olması ve ayaklarının çevresinde etrafa saçılmış dini kitap sayfalarının duruyor olması, o dönemde din adamlarıyla birlikte pek çok kişi tarafından oldukça sert tepkilere neden olmuş. eser hakkındaki dedikodular ise şöyle, bazı sanat yorumcusuna göre tablo kadın statüsünün önemini vurgularken, bazı sanat yorumcusu dini içerikli kitapların kadının özgürlüğünü kısıtlayıcı birer unsur olduğuna dikkat çekildiği vurgulanıyor. eserle ilgili sır perdesinin bir türlü üstünden kalkmadığı konulardan biri de eserin adının aslında yaratılış olduğu ve sanatçının insanoğlunun yaratılışını dinlere değil de kadın doğurganlığına bağladığıdır.
devamını gör...
orsay müzesi
          musee d' orsay ya da türkçe okunuşuyla orse müzesi. evet orsay yazılır ama orse okunur.
dış görünüşü:


eğer "bu ne biçim müze, tren garına benziyor" diyorsanız haklısınız. müze ilk olarak 1898 yılında tren garı olarak inşa edilmiş ve 1939’a kadar gar aktif olarak kullanılmıştır. 2. dünya savaşı’nın başlaması ile birlikte posta merkezine dönüştürülmüş, savaş sonrasında film çekimleri için ve de müzayede salonu olarak kullanılmıştır. fakat müze haline dönmesi 1986 yılında gerçekleşmiştir. müzeden louvre müzesi, tulieries bahçesi ve montmarte tepesi'ni rahatlıkla görebilirsiniz.
müzede ağırlıklı olarak 1848-1915 yılları arası fransız sanat eserleri sergileniyor. sembolizm, realizm, natüralizm sanat akımlarını yansıtan eserler bulunsa da; eserlerin birçoğu empresyonizm ve post-empresyonizm akımlarının etkisiyle yapılmış. bu akımların temsilcilerinden olan van gogh, édouard manet, hilaire-germain-edgar degas, pierre auguste renoir, claude monet ve william-adolphe bouguereau gibi sanatçıların eserlerini görebilirsiniz.
bana göre en dikkat çekici eser dante ve virgil cehennemde'dir. müze aynı zamanda dünyanın en çok ziyaret edilen 10. müzesidir
  dış görünüşü:


eğer "bu ne biçim müze, tren garına benziyor" diyorsanız haklısınız. müze ilk olarak 1898 yılında tren garı olarak inşa edilmiş ve 1939’a kadar gar aktif olarak kullanılmıştır. 2. dünya savaşı’nın başlaması ile birlikte posta merkezine dönüştürülmüş, savaş sonrasında film çekimleri için ve de müzayede salonu olarak kullanılmıştır. fakat müze haline dönmesi 1986 yılında gerçekleşmiştir. müzeden louvre müzesi, tulieries bahçesi ve montmarte tepesi'ni rahatlıkla görebilirsiniz.
müzede ağırlıklı olarak 1848-1915 yılları arası fransız sanat eserleri sergileniyor. sembolizm, realizm, natüralizm sanat akımlarını yansıtan eserler bulunsa da; eserlerin birçoğu empresyonizm ve post-empresyonizm akımlarının etkisiyle yapılmış. bu akımların temsilcilerinden olan van gogh, édouard manet, hilaire-germain-edgar degas, pierre auguste renoir, claude monet ve william-adolphe bouguereau gibi sanatçıların eserlerini görebilirsiniz.
bana göre en dikkat çekici eser dante ve virgil cehennemde'dir. müze aynı zamanda dünyanın en çok ziyaret edilen 10. müzesidir
devamını gör...
acının tatlı tebessümü
          mona lisa tablosu gibi mi?
yoksa aldattığın kadının acı tebessümü, hangisi.
kadın tebessüm ediyorsa başınızı ellerinizin arasına alın ve düşünün, ne yaptım ben diye.
  yoksa aldattığın kadının acı tebessümü, hangisi.
kadın tebessüm ediyorsa başınızı ellerinizin arasına alın ve düşünün, ne yaptım ben diye.
devamını gör...
kimi raikkönen
          bu sene son sezonu olduğunu duyurmuş, emekliye ayrılacak f1 efsanesidir..
f1'e renk katan, en farklı karakterde yarış pilotlarından biriydi.. resmen kendine özgüydü, onun gibisi yoktu.. soğuk kanlılığı ve umursamaz tavırları, garip tepkileriyle "ice man" lakabının hakkını kesinlikle veriyordu.. şampiyonluğu ve bir çok başarısına rağmen hırsı pek yoktu, başarıları umursamıyordu, öylesine sürüyordu.. ama bu karakteri ve davranışlarının kendisini itici veya kötü biri yapmıyordu, tam tersi büyük bir hayran kitlesi toplamış, bir çok f1 sever tarafından ilgiyle takip edilmiş sevilmişti..
her zaman hırs yapmanın, disiplinli olmanın, başarılı olmaya çalışmanın, çok çalışmanın yaşamdan, yaşamaktan zevk almayı, yaşamanın tadını çıkarmayı engellediğini düşünüyorum.. adeta bir robot gibi, ruhsuz, tutkularından yoksun, tek derdi "şu virajı 0.01 saniye daha hızlı nasıl dönebiliriz" olan, her günü planlı yaşayan ve yarışlarda da bu planlarını uygulayarak f1 izleyicilerine ruhsuz, doğallıktan uzak, rekabetin olmadığı zevksiz yarışların izletildiği f1 dünyasında kendinden ödün vermeden, içinden geldiği gibi yaşayan, canı ne isterse onu yapan, canı ne isterse onu söyleyen, canı nasıl davranmak istiyorsa öyle davranan birisiydi.. insana insan olduğunu hatırlatan, yarın yaşayıp yaşamayacağımızın belli olmadığı, bu sebeple dünya dertlerini bir kenara bırakıp hayatta ne istiyorsak onu yapmamızı, tutkularımızın peşinden gitmemiz gerektiğini bize kendi yaşamı ile gösteren birisiydi..
insanlar belki de bu yüzden kendisinden daha başarılı bir çok pilot var iken kendisini seviyordu, sempati duyuyordu.. insanların yapmak isteyip de yapamadığı, olmak isteyip de olamadığı kişiydi kimi raikkonen.. buz adam her zaman hatırlanacak, asla unutulmayacak.. sauber'de hissesi varmış duyduğuma göre.. umarım motorsporlarından uzaklaşmaz, gerek arka planda, gerekse direksiyon başında kendisini tekrar görürüz..
son olarak:
kimi raikkonen brezilya'da kayboluyor
monaco'da yarış dışı kalınca yatına gidiyor yatının adı da "one more toy" *
kimi raikkonen çölde yürüyor
enstantaneler özet
bir başka güzel enstantaneler
en sevdiğim:
kimi raikkonen lastik ısıtmıyor
  f1'e renk katan, en farklı karakterde yarış pilotlarından biriydi.. resmen kendine özgüydü, onun gibisi yoktu.. soğuk kanlılığı ve umursamaz tavırları, garip tepkileriyle "ice man" lakabının hakkını kesinlikle veriyordu.. şampiyonluğu ve bir çok başarısına rağmen hırsı pek yoktu, başarıları umursamıyordu, öylesine sürüyordu.. ama bu karakteri ve davranışlarının kendisini itici veya kötü biri yapmıyordu, tam tersi büyük bir hayran kitlesi toplamış, bir çok f1 sever tarafından ilgiyle takip edilmiş sevilmişti..
her zaman hırs yapmanın, disiplinli olmanın, başarılı olmaya çalışmanın, çok çalışmanın yaşamdan, yaşamaktan zevk almayı, yaşamanın tadını çıkarmayı engellediğini düşünüyorum.. adeta bir robot gibi, ruhsuz, tutkularından yoksun, tek derdi "şu virajı 0.01 saniye daha hızlı nasıl dönebiliriz" olan, her günü planlı yaşayan ve yarışlarda da bu planlarını uygulayarak f1 izleyicilerine ruhsuz, doğallıktan uzak, rekabetin olmadığı zevksiz yarışların izletildiği f1 dünyasında kendinden ödün vermeden, içinden geldiği gibi yaşayan, canı ne isterse onu yapan, canı ne isterse onu söyleyen, canı nasıl davranmak istiyorsa öyle davranan birisiydi.. insana insan olduğunu hatırlatan, yarın yaşayıp yaşamayacağımızın belli olmadığı, bu sebeple dünya dertlerini bir kenara bırakıp hayatta ne istiyorsak onu yapmamızı, tutkularımızın peşinden gitmemiz gerektiğini bize kendi yaşamı ile gösteren birisiydi..
insanlar belki de bu yüzden kendisinden daha başarılı bir çok pilot var iken kendisini seviyordu, sempati duyuyordu.. insanların yapmak isteyip de yapamadığı, olmak isteyip de olamadığı kişiydi kimi raikkonen.. buz adam her zaman hatırlanacak, asla unutulmayacak.. sauber'de hissesi varmış duyduğuma göre.. umarım motorsporlarından uzaklaşmaz, gerek arka planda, gerekse direksiyon başında kendisini tekrar görürüz..
son olarak:
kimi raikkonen brezilya'da kayboluyor
monaco'da yarış dışı kalınca yatına gidiyor yatının adı da "one more toy" *
kimi raikkonen çölde yürüyor
enstantaneler özet
bir başka güzel enstantaneler
en sevdiğim:
kimi raikkonen lastik ısıtmıyor
devamını gör...
sözlükten kız düşürmek
hangimiz düşürmedik çılgınlar gibi?
devamını gör...
keşke bana yazılsaydı dediğiniz şarkı
          gündüzümde gecemdesin
çalınmasın, söylenmesin
sen benim şarkılarımsın..
      
  çalınmasın, söylenmesin
sen benim şarkılarımsın..
devamını gör...
en sevilen yalın şarkısı
          zalim
ki sen
cumhuriyet.
ki sen benim gözyaşlarımı da gördün
sen benim ilk aldığım güldün.
  ki sen
cumhuriyet.
ki sen benim gözyaşlarımı da gördün
sen benim ilk aldığım güldün.
devamını gör...
islam’da kadının yeri
          bu konuda islamcıların biz cenneti anaların ayağına serdikten başka argümanları yoktur.
      
  devamını gör...
konseri bedava olsa bile gidilmeyecek şarkıcı
          rap muzik yaptığını sanan tayfa'nin alayı.
      
  devamını gör...
bir kadının sözlük yazarı olma nedeni
          şovenist başlığa rağmen şunu diyebilirim;
 
ben kadın bir yazarım.
instagramda hikaye paylaşıyorum
uluslararası bir felsefe dergisinde yazarlık yapıyorum,
arkadaşlarımla dağıtmaya eğlenmeye çıkıyorum
ikinci üniversitemi okuyorum
akademik kariyer planlıyorum
yemek yapmayı çok seviyorum
aptalca erkek muhabbetlerini de
ve bilgilerimi paylaşmayı da sevdiğim ve eğlenceli bulduğum için sözlükte yazıyorum.
yani ben bir kadınım ve ne istersem onu yapıyorum.
  ben kadın bir yazarım.
instagramda hikaye paylaşıyorum
uluslararası bir felsefe dergisinde yazarlık yapıyorum,
arkadaşlarımla dağıtmaya eğlenmeye çıkıyorum
ikinci üniversitemi okuyorum
akademik kariyer planlıyorum
yemek yapmayı çok seviyorum
aptalca erkek muhabbetlerini de
ve bilgilerimi paylaşmayı da sevdiğim ve eğlenceli bulduğum için sözlükte yazıyorum.
yani ben bir kadınım ve ne istersem onu yapıyorum.
devamını gör...
after life
          şahsen çok beğendiğim ve iki sezonunu da izlediğim dizidir. ricky gervais seven birisi olarak onun canlandırdığı bu depresif, huysuz adam karakterine çok iyi uyum sağladığını düşünmekteyim. dizide tony hariç tüm karakterleri, onun bakış açısından görüyoruz. eşini kaybetmesiyle tony'yi dünyaya bağlayan bir şey kalmadığını anlıyoruz ancak zaman geçtikçe bu sancılı süreci nasıl atlattığına şahit oluyoruz. belki bu sadece benim çıkarımımdır ancak dizide her insanın duygularının değerli olduğu vurgulanmaya çalışılmış. tony'nin gıcık olduğu yarı-cahil kath'in bile duyguları ve içindeki boşluk gözümüze gözümüze çarpıtılıyor. bu açıdan baktığımızda dizi biraz da "kötü bir gün geçirmiyorsa insanların çoğu fena değildir." mottosunu vurguluyor diyebiliriz. tony için değersiz ve hayatındaki bir figüran gibi duran insanlar, gün geçtikçe onun için o kadar da önemsiz olmamaya başlıyor. tüm bunlar olurken yaşanılanlar çok komik veya duygusal olabiliyor. her zamanki gibi ricky gervais'in din eleştirileri de yer yer göze çarpıyor. ben bayağı sevdiğim için kesinlikle tavsiye ettiğim bir dizidir. üçüncü sezonu heyecanla bekliyorum.  
      
   
      devamını gör...
yazarları en hüzünlendiren mekan
          şehir olarak ankara, daha da özelinde anneciğimin uyuduğu yerdir. insan kaç yaşına gelirse gelsin, annesizliğin çaresi yoktur.
      
  devamını gör...
geceye bir şarkı sözü bırak
          hiçbir kenarı olmayan hiçgen.
      
  devamını gör...
friends dizisine gülen insan
          benim. kahkaha atarak gülüyorum. 
starbucksta kahve içerken izleyip gülüyorum. müthiş güldürüyor.
  starbucksta kahve içerken izleyip gülüyorum. müthiş güldürüyor.
devamını gör...
sevgilin var mı sorusuna sana ne diyen kezban iticiliği
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'in tanımının silinmesi
          üst edit : öncelikle yoldaş kurgu işlerinden pek anlamaz. çöp kutumun detayına buradan ulaşabilirsin.
twitterda gezinirken, celal şengör'ün taklit hesabının attığı tweeti, bir anlık dalgınlıkla celal şengör'ün kendisinin attığını düşünerek sözlüğe taşıdım ve başlık açtım.
moderasyon "yanıltıcı kaynak" gerekçesi ile tanımımı uçurmuş. iyi de yapmış.
tanım : x moderatörümüz tarafından yapılan hadise.

özelden "yoldaş benim tamımım niçin silindi" diye sık sık mesaj aldığım oluyor.
benimki dahi siliniyor canım yazarım.
belli başlı kurallarımız var. bu kurallar dışına çıkıldığı takdirde x-y-z kişisi bakılmaksızın sözlük prosedürü ne ise uygulanıyor.
  twitterda gezinirken, celal şengör'ün taklit hesabının attığı tweeti, bir anlık dalgınlıkla celal şengör'ün kendisinin attığını düşünerek sözlüğe taşıdım ve başlık açtım.
moderasyon "yanıltıcı kaynak" gerekçesi ile tanımımı uçurmuş. iyi de yapmış.
tanım : x moderatörümüz tarafından yapılan hadise.

özelden "yoldaş benim tamımım niçin silindi" diye sık sık mesaj aldığım oluyor.
benimki dahi siliniyor canım yazarım.
belli başlı kurallarımız var. bu kurallar dışına çıkıldığı takdirde x-y-z kişisi bakılmaksızın sözlük prosedürü ne ise uygulanıyor.
devamını gör...
vazgeçtim inan
          güzel bir sagopa kajmer şarkısı.
      
  devamını gör...
ahura mazda
          zerdüştlükte iyiliğin, bilgeliğin tanrısıdır. kötülüğün efendisi ehrimen ile sürekli mücadele halindedir.
      
  devamını gör...

