insanların suistimal etmeyi en çok sevdiği şey.

insancıl, sıcak davranırsın adını çıkarır ya da hemen flörte başlar.
bu coğrafyada insanlara insan gibi davranmak 'romantik ilgi' algısı yaratıyor.
devamını gör...

umarım "akrabalar, tanıdıklar" tarzında bir yapılanma olmadan, tarafsız kalabilecek bir yönetime sahip bir sözlüktür.
sebepsiz tanım silmeler, düşünce yapısına uymayan yazarı uyarmadan direkt yasaklamak tarzında girişimleri olmadan adil bir yönetim olur.

hayırlı olsun.
devamını gör...

doğru kullanımı tıyneti bozuk olan sözcük grubu.
(bkz: tıynet)
edit: başlığın ilk haline göre yazılmıştı. düzeltilmiş, teşekkürler.
devamını gör...

h.nihal atsız'ın fazla sembolik olay içeren, psikolojik tahlillere yer vermiş olduğu romanıdır. açıkçası önyargılı olduğum bir yazardı fakat ruh adam kitabiyla bu önyargımı kırmakla bırakmayıp hayran da bıraktı. kitabın başlangıcındaki eski hikayeyi de ara ara açıp okuyorum,kesinlikle çok hoş.

--! spoiler !--


burkay ölmekle ıztıraptan kurtulmuş olmadı. her yıl bahar olup çiçekler açtıkça, açığma-kün’ü görüp sevdiği çam ağacının yanında ruhu dolaşıyor. ‘’ıztırap çekiyorum. sen de beni seviyor musun’’ diye inliyor. o günden bu güne kadar bin yıl geçtiği halde burkay her bahar orada ağlıyor. yanında duran açığma-kün ‘’sus sus, ben de ıztırap çekiyorum’’ diye yanıp yakılıyor. fakat ‘’ben de seni seviyorum’’ demiyor.


--! spoiler !--
devamını gör...

türkiye'nin tek genel sorunu vardır, o da örgütsüzlüktür. ister kooperatifler, ister sendikalar, birlikler, komiteler veya siyasi partiler ve hatta apartman yönetimleri üzerinden olsun, halkın örgütlü olduğu yerde yönetenler at oynatamazlar, pervasızca yolsuzluk yapamazlar, halkın çıkarlarını öyle kolayca bir yana itemezler. çünkü gelebilecek tepkiden çekinirler. insan, toplumsal bağlam içinde evrimleşmiş ve her türlü erdemi de bu bağlamda geliştirmiştir. erdem, ister kendi vicdanımızdan, ister başka kişilerden gelebilecek tepkilere karşı duyduğumuz korkunun yansımasıdır. toplumsal denetimin bulunmadığı yerde, erdem ve ahlak gelişiminden söz edilemez. örgütlenin, nerede olursa olsun
devamını gör...

eğer biz bir ağaç olsaydık eminim ki hemen yanımızda bir balta olurdu.
devamını gör...

atmosfer odaklı, sesten manzaralar çizen bir rock müzik dalı. isminden anlaşılabileceği üzere klasik rock müzikten devasa farklılıklar içerir. caz, klasik müzik, ambient, elektronik müzik, noise, drone, psychedelic rock, progressive rock, post-punk, math rock, indie rock ilham kaynaklarından sadece bazıları. tabii bu ilhamın hangi türden ne ölçüde alındığı da gruptan gruba büyük farklılıklar gösteriyor.
"post-rock bir nevi rock'ın müzikal altyapısının bazı değişikliklerle birlikte rock-vari olmayan amaçlar için kullanımıdır" şeklinde sık rastlanan bir tanımı da vardır.

şarkı yapıları büyük çeşitlilik gösterir, ancak türle bağdaştırılan genel yapı sakince başlayıp zamanla hızlanan ve agresifleşen türden. özellikle bu sebepten dolayı 3. dalga post-rock gruplarını (yani günümüzdeki grupları) crescendocore diyerek alaya alan insanlar da var, çok ayıp ediyorlar.* (gerçi ortada türeyen sayısız explosions in the sky klonunu göz önünde bulundurursak çok da haksız değiller)
bu hızlanma sürecinin zirvesinde genelde davulcu coşar ve gitarist durduk yere tremolo yapmaya başlayabilir.*
gruplar çoğunlukla vokalist içermez, ama şarkılarda bazı konuşma samplelarının kullanımına rastlanabilir.
tabii bunların hiçbirine uymayan gruplar da mevcut çünkü post-rock çok geniş bir tür.

math rock türünden önemli ölçüde etkilenmiştir, hatta post-rock'un varlığını post-punk ve math rock'a borçluyuz bile denebilir. türün öncüsü sayılan 1. dalga slint, talk talk gibi gruplar günümüzde oluşan post-rock kalıplarına pek uymazlar ancak tabii ki önemleri yadsınamaz.

1. dalga gruplar genel olarak tür henüz ortaya çıkarken müzik yaptıkları için çok çeşitlilik gösteriyorlar ve ortak bir kalıba oturtmak zor, synthpop'tan post-hardcore'a uzanan geniş bir ilham havuzları var.
türün genel olarak en tanınan grupları türe günümüzdeki şeklini veren 2. dalga gruplar ki bunlardan bazıları godspeed you! black emperor, explosions in the sky, sigur ros, mogwai, mono oluyor. bunların müzikleri yine çeşitlilik gösterse de benzer örüntüler görmek daha kolay.

ayrıca metal ile de çok sıkı fıkı olabiliyor. post-metal aracılığıyla black metal, sludge metal, death metal, doom metal gibi birçok türle etkileşime geçtiği görülebilir.

son olarak şahsi görüşlerimi açıklayacak olursam, her müzikte olabildiği gibi post-rock'ta da ticari amaçlarını ön planda tutan gruplar mevcut ancak genel olarak samimimiyetine inandığım ve deneysellikten ödün vermeyen, herkesin sevebileceği gruplar bulabileceğine de inandığım bir tür.
devamını gör...

yorumladığı dizilerle uzaktan yakından alakam olmasa da eleştiri tarzı ve ironileri hoş.
devamını gör...

ikinci serinin başındaki türkçe öğretmeninin repliğine bittim doğrusu :

"demek ki ne yapamıyormuş? yazamıyormuş
ne yapamıyormuş ? yazamıyormuş. "
devamını gör...

harry potter serisinde tanıdığımız, voldemort'un yoldaşı yılandır. aynı karakter fantastik canavarlar serisinde karşımıza çıktı. fantastik canavarlar serisinde de insan sahnelerini koreli model claudia kim'in canlandırdığı yılan karakteridir. maledictus bir insandır. maledictus doğuştan sahip olunan bir kan laneti demektir. bu lanet başlarda kendi isteği ile hayvana dönüşebilen insanın bir süre sonra dönüştüğü hayvan olarak kalmasını sağlar ve insan hayatı boyunca o hayvan olarak yaşar. nagini de güzel bir kadınken yılan olarak kalıyor ömrü boyunca. en sonunda daaaa
--! spoiler !--

neville adlı lavuk gryffindore kılıcıyla kafasını kesip şehit ediyor bizim naginiyi.

--! spoiler !--
gryffindorlulardan nefret ederim. nsndnsn
devamını gör...

queenin solisti ve britanyalı sanatçıdır. gerçek adı farrokh bulsara'dır.
live aid'teki bu performansı ile inanılmaz bir sesi olduğunu göstermiştir.
devamını gör...

adam müslüman. kabe de fotoğrafı var umreden. bu yüzden inancı gereği normal bir şey yapmış. rica ediyorum burayı da ekşi gibi insanları alkol içip içilmemesine göre yargılayanlarla doldurmayın. içmiyorsa içmiyor. heineken de hisseniz mi var?
devamını gör...

katılmıyorum,komik olanlarını tanıdım.erkek olup da yapamayan fazlasıyla mevcut inan.
devamını gör...

abdülhamid han’ın en yakınındakiler dahi devlete karşı çalışmaya başlayınca yıldız istihbarat teşkilatını kurmuştur.*
kimseye güvenmemesi bir süre sonra o kadar artmıştır ki her yere hafiyeler yerleştirmeye başlamıştır. (bkz: kaynak bir arkadaşım)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pame'de bu hafta eski şarkılar boy gösterecek.

bugün 15 ağustos, yunanistan'da hem dini hem de kültürel anlamda kutlanan bir bayram. yazın paskalyası olarak anılan gün ise ülkede yaz döneminin en hareketli zamanları olduğundan pandemiye rağmen hayli renkli geçmekte. her yer kapalı olsa da restoranlar insanların sofra başında bir araya gelip eğlenmesi için açık oluyor. burada her bayramda olduğu gibi kutlamalara eşlik eden şarkılar ya geleneksel ya da geçmişte popüler olmuş şarkılar oluyor. bunu tıpkı bizdeki eski 45'liklerin ve yeşilçam filmlerinin bayramlarda veya özel günlerde daha çok tercih edilmesi gibi düşünebiliriz, bir tür nostalji arayışı aslında.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu hafta, yunan müziğinin nostaljisini oluşturan 60'lı ve 70'li yılların dilden dile dolaşan popüler şarkılarının orijinal halleriyle yer alacağı program, dinleyenlerine bir tür "karşının radyosu" esintisi getirecek.

pame radyo yayını, saat 22:30'da sözlük radyosu'nda. bekliyoruz! *

blog.kafasozluk.com/
devamını gör...

hey joe!

adını unuttuğum gece parklarında kaç kez aldattım seni
ben ihanetle öğrendim sadakati
kaç kez ucundan döndüm parlak keskin metalin
artık kimse öldüremez beni.

murathan mungan.
devamını gör...

hastaların gözleri nasıl çıkartılmış acaba? umarım bu hastalık yayılmaz. biraz bozuklar ama gözlerimi seviyorum.
devamını gör...

bugün cuma arkadaşlar dayanın az kaldı! günaydın sözlük!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en utandığım mı bilmiyorum ama ortaokula giderken yaşadığım birkaç anıyı aklıma getiren başlık.

anadolu lisesindeyiz, ilkokuldan sonra gitmişiz. genelde zengin aile çocukları var. çoğu kreşten beri arkadaş. biz birkaç kişi dışarıdan gelmişiz, tuhaf bakıyorlar bize.

hazırlık sınıfındayım, bir forma altına giydiğim ayakkabım, bir de spor ayakkabım var (o da zorunlu diye). arkasından basarak çıkardığım için ayakkabımın taban dikişleri açılmış ve yürüdükçe birbirinden ayrılıyor. yapıştırsam da açılıyor. bir gün bir arkadaşımın bunu bana söylemesiydi beni utandıran.

sonra yine aynı sene, beden dersinde giydiğim eşofmanların her hafta aynı olduğunu söylemişti aynı kişi.

tüm bunlar yetmemiş, yine aynı kişinin giydiğim arkasında kocaman tommy yazan montumun gerçek olup olmadığını sorması oldu, yakıştıramamış olacak.

çocuğum, marka nedir bilmiyorum bile. sonra sonra ne olduğunu öğrendim, büyük olup senelerce durduğu için mont.

karı da (evet karı) yememiş içmemiş beni takip etmiş, bana takmış kafayı, her şeyimi sorgular olmuş. çok utanmış olacağım ki, bu satırlar çıktı ortaya işte.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim