normal sözlük atasözleri
(bkz: sözlük yazarı ile gürler)
(bkz: şimdinin tanımını sabaha bırakma)
(bkz: sözlüğü seven trollüne katlanır)
(bkz: şimdinin tanımını sabaha bırakma)
(bkz: sözlüğü seven trollüne katlanır)
devamını gör...
hukuk okumak
entelektüel birikimin had safhada olması gereken bir eylemdir fakat okuyanlarda bunu görememek üzücü.
devamını gör...
sabahattin ali
hapse atılmasına sebep olan şiir:
hey anavatandan ayrılmayanlar
bulanık dereler durulmuş mudur?
dinmiş mi olukla akan o kanlar?
büyük hedeflere varılmış mıdır?
asarlar mı hâlâ hakka tapanı?
mebus yaparlar mı her şaklabanı?
köylünün elinde var mı sabanı?
sıska öküzleri dirilmiş midir?
cümlesi belî der enelhak dese,
hâlâ taparlar mı koca terese?
ismet girmedi mi hâlâ kodese?
kel ali'nin boynu vurulmuş mudur?
koca teres kafayı bir çekince
iskendere bile dudak bükünce
hicabından yerler yarılmış mıdır?
bu da hapishaneden sonra yazdığı şiir:
bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
beni anlayamazsan gözlerime bakınca
göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.
daha pek doymamışken yaşamanın tadına
gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına…
gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına.
senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
sensin, kalbim değildir, böyle göğsüme vuran,
sensin “ülkü” adıyla beynimde dimdik duran.
sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran;
seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.
hem bunları ne çıkar anlatsam bir dizeye?
hisler kambur oluyor dökülünce yazıya.
kısacası gönlümü verdim ulu gazi’ye.
göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.
hey anavatandan ayrılmayanlar
bulanık dereler durulmuş mudur?
dinmiş mi olukla akan o kanlar?
büyük hedeflere varılmış mıdır?
asarlar mı hâlâ hakka tapanı?
mebus yaparlar mı her şaklabanı?
köylünün elinde var mı sabanı?
sıska öküzleri dirilmiş midir?
cümlesi belî der enelhak dese,
hâlâ taparlar mı koca terese?
ismet girmedi mi hâlâ kodese?
kel ali'nin boynu vurulmuş mudur?
koca teres kafayı bir çekince
iskendere bile dudak bükünce
hicabından yerler yarılmış mıdır?
bu da hapishaneden sonra yazdığı şiir:
bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
beni anlayamazsan gözlerime bakınca
göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.
daha pek doymamışken yaşamanın tadına
gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına…
gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına.
senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
sensin, kalbim değildir, böyle göğsüme vuran,
sensin “ülkü” adıyla beynimde dimdik duran.
sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran;
seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.
hem bunları ne çıkar anlatsam bir dizeye?
hisler kambur oluyor dökülünce yazıya.
kısacası gönlümü verdim ulu gazi’ye.
göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.
devamını gör...
10 ocak 2021 normal sözlük tanım rekoru
kalite düşmediği sürece iyi olan gelişmedir.
devamını gör...
cam tavan sendromu
glass ceilling.
iş hayatında* azınlık durumunda bulunanların muzdarip olduğu, kişinin bulunduğundan iyi bir pozisyona gelmesinin önünde çeşitli görünmez engellerin var olduğu algısıdır. bu sendromla ilgili klasik örneklerden biri pirelerle yapılan bir zıplama deneyidir. pireler bir fanusa hapsedilir ve fanustan 30 cm yüksekliğe bir engel yerleştirilir. zemin ısıtılmaya başlanır, pireler de zıplamaya başlar fakat her seferinde 30 cm yukarıdaki cam plakaya çarparak yere düşerler. bu olay defalarca kez tekrarlanır, ta ki pireler 30 cm yukarıdaki engeli aşamayacaklarını kabulleninceye kadar. sonrasında ise plaka kaldırılır, pireler o andan itibaren istedikleri yüksekliğe zıplayıp fanustan kurtulabilirler ancak artık her pire sadece 30 cm'e kadar zıplamaktadır, daha yükseğe zıplamayı denemezler bile. kabullenirler ve oluşturdukları bu önyargıya göre davranış oluştururlar, cam tavan sendromu da tam olarak budur aslında; öğrenilmiş çaresizlik. kişinin kendi içinde yarattığı kanaatler ya da dış dayatmalar, ne yapsa ne kadar çabalasa iş hayatında daha iyi bir konuma gelemeyeceğine dairdir. yani kişinin kariyerinde ulaşabileceği yüksek bir pozisyonla arasında görünmez bir sınır vardır.
diğer taraftan da gerçekten azınlık durumundaki çalışanlar bu "şeffaf camla" çok sık karşılaşırlar, en sık yaşayanları ise kadınlardır. erkeklere nazaran çalışma hayatına yeni dahil olmuş kadınlar iş yaşamında çoğunlukla azınlık konumundadır. kadın, erkek bireyle eşit ya da daha çok çalışmasına rağmen mevkisinde yükselemeyeceğini kabullenmişse ve bu önyargıyı taşıyorsa, bu cam tavan sendromudur. kadın çalışan, erkek bireyle eşit ya da daha fazla çalışıyor olmasına rağmen kariyerinde sadece erkek birey yükseliyorsa bu da kadın bireyin cam tavanla karşılaşması durumudur. ilk durumda kişi çeşitli sebeplerden kendi kendini sabote ederken ikinci durumda ise kişi hakikaten bu şeffaf (görünmez) engele çarp(tırıl)arak yükselmesine mani olunur.
iş hayatında* azınlık durumunda bulunanların muzdarip olduğu, kişinin bulunduğundan iyi bir pozisyona gelmesinin önünde çeşitli görünmez engellerin var olduğu algısıdır. bu sendromla ilgili klasik örneklerden biri pirelerle yapılan bir zıplama deneyidir. pireler bir fanusa hapsedilir ve fanustan 30 cm yüksekliğe bir engel yerleştirilir. zemin ısıtılmaya başlanır, pireler de zıplamaya başlar fakat her seferinde 30 cm yukarıdaki cam plakaya çarparak yere düşerler. bu olay defalarca kez tekrarlanır, ta ki pireler 30 cm yukarıdaki engeli aşamayacaklarını kabulleninceye kadar. sonrasında ise plaka kaldırılır, pireler o andan itibaren istedikleri yüksekliğe zıplayıp fanustan kurtulabilirler ancak artık her pire sadece 30 cm'e kadar zıplamaktadır, daha yükseğe zıplamayı denemezler bile. kabullenirler ve oluşturdukları bu önyargıya göre davranış oluştururlar, cam tavan sendromu da tam olarak budur aslında; öğrenilmiş çaresizlik. kişinin kendi içinde yarattığı kanaatler ya da dış dayatmalar, ne yapsa ne kadar çabalasa iş hayatında daha iyi bir konuma gelemeyeceğine dairdir. yani kişinin kariyerinde ulaşabileceği yüksek bir pozisyonla arasında görünmez bir sınır vardır.
diğer taraftan da gerçekten azınlık durumundaki çalışanlar bu "şeffaf camla" çok sık karşılaşırlar, en sık yaşayanları ise kadınlardır. erkeklere nazaran çalışma hayatına yeni dahil olmuş kadınlar iş yaşamında çoğunlukla azınlık konumundadır. kadın, erkek bireyle eşit ya da daha çok çalışmasına rağmen mevkisinde yükselemeyeceğini kabullenmişse ve bu önyargıyı taşıyorsa, bu cam tavan sendromudur. kadın çalışan, erkek bireyle eşit ya da daha fazla çalışıyor olmasına rağmen kariyerinde sadece erkek birey yükseliyorsa bu da kadın bireyin cam tavanla karşılaşması durumudur. ilk durumda kişi çeşitli sebeplerden kendi kendini sabote ederken ikinci durumda ise kişi hakikaten bu şeffaf (görünmez) engele çarp(tırıl)arak yükselmesine mani olunur.
devamını gör...
bahçeli'nin maaşını ve kazandığı tazminat davalarını mehmetçik vakfına bağışlıyor olması
(bkz: show must go on)
bunu yapacağına malum kesimin yaptığı yolsuzluklara dur dese, devlet kaynağını boşa akıtmasa zaten hak yerini bulur.
samimi değil, geçiniz.
bunu yapacağına malum kesimin yaptığı yolsuzluklara dur dese, devlet kaynağını boşa akıtmasa zaten hak yerini bulur.
samimi değil, geçiniz.
devamını gör...
kitaplıkta olması utanç veren kitaplar
şeyma subaşı ve kıytırık ünlülerin hayat dersi verdiği kitaplardır.
devamını gör...
sosyal medya kullanmayan insan
hep yapmak istesem de beceremediğim bir şey. hayatını sosyal medyayla geçirmek yerine kitaplarla, filmlerle, blog yazılarını yazmakla dolduran kişiyse eğer hayranlıkla baktığımdır.
devamını gör...
birini gözünde çok büyütmek
o kişinin gözünde kendi değerinizi düşürmenizle sonuçlanacak olay.
devamını gör...
enerji piyasası düzenleme kurumundan akaryakıt uyarısı
akaryakıtı 1 kuruş daha ucuza almanın ekonomiye 300 milyon lira katkı sağlayacağına dikkat çekilerek, "markayı değil ucuz olanı tercih edin" tavsiyesine yer verildi.
haberin devamı için
devamını gör...
en sevdiğiniz şarkı en sevdiğiniz şarkı olmak için ne yaptı sorunsalı
hissettiklerime tercüman oldu.
devamını gör...
harry potter
kitap okumaya başladığım seri.
hala keyfim kaçtığında, moralim bozuk olduğunda ya filmini ya da kitabını alır hala okurum.
hala keyfim kaçtığında, moralim bozuk olduğunda ya filmini ya da kitabını alır hala okurum.
devamını gör...
zeki kayahan coşkun'un sözlükte yazar olması
benim de kulağıma gelen, henüz hangi yazar olduğunu çözemediğim hadise.
(bkz: izindeyim bulucam)
(bkz: izindeyim bulucam)
devamını gör...
sabah aç karnına tatlı yemek
kendinize yapabilceğiniz en tatlı kötülüktür.tavsiye edilmez güne şekerli,tereyağlı,hamurlu şeylerle başlamak gün içinde sizi olumsuz etkiler.
devamını gör...
maraş katliamı
1978 yılında , bugün başlayan (19 aralık), 120 alevî vatandaşın ölümü ile sonuçlanan, evlerin yakıldığı ve iş yerlerinin tahrip edilip yağmalandığı kanlı olaydır. eylem 7 gün sürmüştür. olayın failleri ülkü ocaklı, türkeş'in militanlarıdır.
devamını gör...
fatma şahin'in rte'yi başöğretmen ilan etmesi
sonuna kadar haklıdır.
yalan söylemenin ve manipülasyonun nasıl yapılacağını, algı yönetimini, dinin nasıl kullanılacağını, torpilin ve kayırmanın nasıl yapılacağını kendisinden öğrenmiştir.
malum kişi negatif kutbun başöğretmenidir.
konu tartışmaya kapalıdır.
yalan söylemenin ve manipülasyonun nasıl yapılacağını, algı yönetimini, dinin nasıl kullanılacağını, torpilin ve kayırmanın nasıl yapılacağını kendisinden öğrenmiştir.
malum kişi negatif kutbun başöğretmenidir.
konu tartışmaya kapalıdır.
devamını gör...
çivit mavisi
vikipedi'ye göre elektromanyetik tayfta mavi ile mor arasında yer alsa da bize göre mavi gibi mavi bir renktir.
bodrum'un o ateş sanan akrep, yılan, çıyanı kendinden kaçırtan ve fotoğraf çekinmek için de yerli ve yabancı turisti kendine çeken evlerinin, kapılarının boyandığı renk.
bodrum'un o ateş sanan akrep, yılan, çıyanı kendinden kaçırtan ve fotoğraf çekinmek için de yerli ve yabancı turisti kendine çeken evlerinin, kapılarının boyandığı renk.
devamını gör...


