1.
istanbul boğazı'nı galata'ya ve pera'ya bağlayan, tarih boyunca her tür ticari faaliyetin sürdürüldüğü dik yol. kaldırım dendiğine bakmayın, 1950'li yıllara kadar arnavut kaldırımlı/merdivenli idi, 50'lerin sonlarına doğru araba trafiğine açıldı, şimdi asfalt yol.
19. yy sonlarında, galata’dan beyoğlu’na çıkarken yüksek kaldırımı kullananların sayısı günde yaklaşık 40 bin civarı olduğu için mimar henri gavand, abdülaziz’e bir demir yolu projesi sunar, abdülaziz projeyi onaylar.
henüz paris metrosu ortalarda yokken, 1871 yılında başlayan 3 yıllık bir çalışma süresi sonunda aralık 1874'te, 573 metrelik tünel tamamlanır, ancak yolcusu yoktur hatta yolcu olmak suçtur. çünkü, dönemin şeyhülislamı "zemin arabalarında insanların taşınmasının caiz olmayacağı"na dair bir fetva yayınlar. bir süre sonra gelen tepkilerle fetva iptal edilir, her bir kişi 10 para ödeyerek metroyu kullanmaya başlar.
öğrenciliğimde çok kullanmıştım bu yolu, kazancı yokuşu kadar olmasa da öyle diktir ki çıkmaktan çok inmesi yorar.
bir de şarkı var eklemek istediğim bence genelevleriyle ünlü "günah semti" yüksek kaldırım'ı en iyi anlatan.
yüksek kaldırım
galata’dan aşağı, yol gider suya vurur
şu istanbul dediğin, yavrum, koynumda uyur
asker dizilir asker camlara sardunyayım
karavana içinde, yavrum, kaynasın canım
hadi benim istanbul’um
ben gül idim kurudum
eller sevdaya düştü,
sen benim yarim oldun, aman.
aynam kırıldı aynam
yitirdim cemalimi
sırça kafes içinde, sevsinler hayalimi, aman.
ben de küçücüğidim, evlerin eğlencesi
hayat bildiğin senin, yavrum, el söylencesi
pazar kurulur pazar, çarşının arasına
aşk dediğin satıldı, yavrum, el parasına.
19. yy sonlarında, galata’dan beyoğlu’na çıkarken yüksek kaldırımı kullananların sayısı günde yaklaşık 40 bin civarı olduğu için mimar henri gavand, abdülaziz’e bir demir yolu projesi sunar, abdülaziz projeyi onaylar.
henüz paris metrosu ortalarda yokken, 1871 yılında başlayan 3 yıllık bir çalışma süresi sonunda aralık 1874'te, 573 metrelik tünel tamamlanır, ancak yolcusu yoktur hatta yolcu olmak suçtur. çünkü, dönemin şeyhülislamı "zemin arabalarında insanların taşınmasının caiz olmayacağı"na dair bir fetva yayınlar. bir süre sonra gelen tepkilerle fetva iptal edilir, her bir kişi 10 para ödeyerek metroyu kullanmaya başlar.
öğrenciliğimde çok kullanmıştım bu yolu, kazancı yokuşu kadar olmasa da öyle diktir ki çıkmaktan çok inmesi yorar.
bir de şarkı var eklemek istediğim bence genelevleriyle ünlü "günah semti" yüksek kaldırım'ı en iyi anlatan.
yüksek kaldırım
galata’dan aşağı, yol gider suya vurur
şu istanbul dediğin, yavrum, koynumda uyur
asker dizilir asker camlara sardunyayım
karavana içinde, yavrum, kaynasın canım
hadi benim istanbul’um
ben gül idim kurudum
eller sevdaya düştü,
sen benim yarim oldun, aman.
aynam kırıldı aynam
yitirdim cemalimi
sırça kafes içinde, sevsinler hayalimi, aman.
ben de küçücüğidim, evlerin eğlencesi
hayat bildiğin senin, yavrum, el söylencesi
pazar kurulur pazar, çarşının arasına
aşk dediğin satıldı, yavrum, el parasına.
devamını gör...
2.
devamını gör...