kitap okumak ve film-dizi izlemek. geceleri daha bir tatlı oluyor.
devamını gör...

hadsizdir. başlığı görür görmez aklıma merve diye arkadaşım olduğunu sandığım hanımefendi geldi. kendisi o kadar istikrarlıydı ki sevgiliyken,nişanlıyken,evliyken her dönemde şansını denemişti. her seferinde ağzının payını almasına rağmen. nikah günümüzde bile eşimi arayıp "henüz geç değil" demişti. düşündükçe bile kahkaha atıyorum.
devamını gör...

cümlelerin daha okunaklı ve anlamlı, güzel bir şekilde ifade edilmesini sağlar.

nokta: genel bir ifade ile cümle sonlarında ve kısaltmalarda kullanılır.

virgül: çoğunlukla anlam karışıklığını önlemek için ve bir metni okurken nefes almamızı sağlayan noktalama işaretlerinden bir tanesi.
devamını gör...

ukde sahibi: ice
asıl adı samanyolu olan şarkıdır. samanyolu aslında sözleri sonradan - müziğe uygun şekilde- uydurulmuştur. hikayesi şöyle
1960'lı yıllarda hülya koçyiğit ve ediz hun'un oynadığı samanyolu filmi büyük ilgi görmüş, çok konuşulan bir film olmuş. film müziği de çok beğenildiği için insanlar filmi izledikten hemen sonra soluğu plakçıda almış, her gelen bu şarkıyı sormuş. bunu öğrenenen hürrem erman; film müziğini yapan metin büke'yi çağırıp bu fırsatı değerlendirmesini söylemiş. sözleri yazmakta fazla zorlanmamışlar ama filmin ve kitabın ismi olan samanyolu kelimesini uyarlayamamışlar bir türlü. daha sonra yazdığı sözleri şarkı şeklinde değil şiir şeklinde olmasının daha uygun olacağına karar vermişler. işte o sözler
samanyolu
sen kalbimin mehtabısın güneşisin
sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin
bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
ruhum senin kalbim senin ömrüm senin
yıllar geçse ölmeyecek bende sevgin
bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
uzaklara kaçıversek seninle biz
birgün elbet göze gelir bu sevgimiz
bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek

bir şarkısın sen

not: hikayeyi ayrıntılı yazamadım. bildiğim kısımları yazmaya çalıştım.
devamını gör...

ağladım, boyam aktı her gün sana yenil işte
biraz sev sakinleştir, sevdiğinim ben işte
boş ver sev sakinleşir
sevgilin serzenişte.
devamını gör...

letgoda satış yaptığım zamanlar birisi satış gününü değiştirmek istemişti.kabul edince bana iki sayfalık kendi yazdığı bir şiiri gönderdi.tavlama yok gerçi.
devamını gör...

az önce bana da meriç misin sen dedi. meriç ne yaptıysa artık unutamamış.
devamını gör...

erdemin ödülüdür. hem maddi hem manevi hem de her iki alanda edinilecek ruhsal bir durumdur. göreli bir kavramdır. bütün özlemlere eksiksiz olarak ulaşılmaktan duyulan sevinç halidir. yani sürekliliği imkansız mıdır? tartışmaya açık bir konu.

mutluluğumuzu başka kişilere/şeylere entegre ettiğimizde bunların sürekliliği mevcut olmadığı için mutluluk halini hiçbir zaman yakalayamayız. nitekim kötü gününde yanında olacağım deyip çekip giden tonlarca insan var. eşyadan duyulan sevinç ise maksimum 1 aya bitiyor. özellikle eşyaya yani maddiyata entegre ettiysek mutluluğumuzu, jouissance da denilen bir kısır döngüye giriveriyoruz.

mutluluğu kendimizde ve varsa inandığımız sonsuz varlıkta aramalıyız.
devamını gör...

kebapçıyım diyerek tiye alınabilecek, bedevi sorusu.
ciddiye alıp "yok ağbi okuyorum, yurt, barınma, insanı ihtiyaç" vb. cümleler ile bir çaba sarf edip, cevaplamaya gerek yok.
devamını gör...

idolü bu hanım ablamız herhalde.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

olunmaz mı hiç?
her sabah bir hevesle nickaltı mesaj sayısı kontrol edilir, eğer aynıysa bir hüzün çöker insanın üzerine...
demek ki der, demek ki bütün bir gece kimsenin aklına gelmemişim...
oysa o sayı bir arttıysa bile; surata yayılan gülümseme, günü aydınlatan güneşten daha parlak bir ışık verir kişiye...
devamını gör...

"kötü örnek, örnek olmaz" anlamındaki söz. aynı zamanda daha önce yapılan yanlışların, daha sonra yapılacak olanları haklı kılmadığı anlamına da gelir. çoğunlukla hukuk alanında kullanılan bir ilkedir.
devamını gör...

çünkü sözler yerine kaba kuvvet kullanılabilse de kelimeler kudretini hep koruyacaktır ! kelimeler anlama ulaşmanın yollarını ve dinleyenlere hakikatin teleffuzu gösterir.
devamını gör...

bütün ırak halkı puta, aya, güneşe, yıldıza taparken, ben bunların hepsini reddediyorum ve tek allaha inanıyorum diyen hz. ibrahim peygamber gibi, kaç kişinin müslüman olduğuna bakmadan müslümanım diyorum. isterse dünyada tek kalalım, hiç farketmez.
devamını gör...

halaycı tayfa unutulmuş.
devamını gör...

eşcinsel çiftlere evlat edinme hakkı verilmesi yanlısıyım. bazı heteroseksüel anne babalardan daha iyi ebeveyn olacaklarını düşünüyorum. ayrıca evlat edinme isteği varsa içlerinde, bu demektir ki çocuklarını sevecek ve ilgilenecekler. hiç annesi ya da babası olmamasındansa çocuğun, iki annesi ya da babasının olması daha iyi bence.
devamını gör...

bu güzellik kavramını kim nasıl belirliyor. neye göre güzel, kime göre güzel.
çok makyaj yapan mı güzeldir, hiç yapmayan mı. renkli gözlü mü olması gerekir sizin bir kadına güzel demeniz için. etine dolgun kadınlar mı güzeldir yoksa oklava gibi incecik olanlar mı. bıyığın bir kadına yakışmadığına kim karar vermiş.
devamını gör...

bitkisel hayata yaklaşmakta olan öğrencidir. kafayı yemesine az kalmıştır. belkide çoktan delirmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne vardı ya bu z kuşağının ergenleri neyde böyle saçmalamışlardı yine*

haaa hatırladım hatırladım soma maden faciasında mal gibi evde yüzlerini siyaha boyayıp üzgün bir ifadeyle fotoğraf çekinip twitter’a atıyorlardı*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

son 3 dönemdir kayıp yaşıyor öğrenciler. zaten kör topal giden yüzyüze eğitim bir de pandemi şartları nedeniyle uzaktan eğitime evrilince bir çok öğrenci büyük eksiklikler yaşadı. özellikle ülkede internete ulaşımı bulunmayan onbinlerce öğrenci var. defter kalem bile alamayacak ekonomik gücü bulunmayan aileden tablet ve internet sağlaması beklenemez. dolayısıyla okulların uygun takvimde ve şartlarda kesinlikle açılması gerekiyor.

lakin güzide devletimizin milli eğitimden sorumlu bakanlığı okulları pandemi sürecine uygun duruma getirmiş midir? bir çok insanda bu büyük soru işaret olarak yerinde duruyor. milli eğitim bakanı çıkıp konuşsa da anlatsa hangi önlemleri aldıklarını, nasıl uygulanabileceğini, bu işler için ne kadar bütçe ayırdıklarını.
şahsen herhangi bir bütçe ayırdıklarını düşünmüyorum, yine her zaman olduğu gibi sine-i millete dönüp velilerden gönüllü haraç toplayacaklardır.

sınıf mevcutları seyreltildi mi? sınıfların, tuvaletlerin, kantinin hijyeni nasıl yapılacak? maske dağıtımı ve kullanımı nasıl kontrol edilecek? 40-50 kişilik sınıflara zar zor sığan çocuklar nasıl mesafelendirilecek? aşı olmayan öğretmenlerin haftada 2 kez pcr testi zorunluğu getirdiniz de bunun kontrolünü nasıl yapmayı planlıyorsunuz? daha doğrusu kontrolünün yapılacağına milli eğitim bakanı gerçekten inanıyor mu? bunlarla ilgili boş laflara karnımız tok.

okulların mevcut haliyle açılmamasını isteyenlere öfkemizi yöneltmenin de anlamı yok, hesap sorulması gereken taraf bakanlıktır. 1,5 yıl oldu bu süreç başlayalı ve halen elle tutulur planları yok. sürekli savrularak günü kurtarıyorlar. dertleri kayıt olup bir başlasınlar da sonrasına bakarız gibi görünüyor.

sözün özü; mevcut şartlarda açılmasına ben de karşıyım. şartların kesinlikle daha iyi hale getirilmesi gerekiyor, bunlar sağlanmadan açılmamalı.

(aynı şey düğün salonu, lokanta, pub, kahve, sinema,spor salonu vs vs her yer için geçerli.)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim